İstanbul’da hava kirliliği arttı. Uzman isim yapılması gerekenleri tek tek sıraladı

Kentteki hava kalite ölçüm istasyonlarından elde edilen verilere göre, 2023’te azot dioksit ortalaması 35,55 mikrogram/metreküp iken, 2024’te bu değer 40,61 mikrogram/metreküp olarak kaydedildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliği değerlerinin her gün değiştiğini belirtti.

Toros, trafiğin, sanayi tesislerinin, ısınma kaynaklı kirleticilerin ve meteorolojik etkenlerin hava kirliliğini etkilediğini, özellikle İstanbul’da trafiğin en büyük etken olduğunu vurguladı.

Toros, “1 Ocak-31 Temmuz 2023 ile 1 Ocak-31 Temmuz 2024 arasındaki verileri incelediğimizde, İstanbul’da araç kaynaklı hava kirliliği olan azot dioksit değerlerinin yüzde 14 arttığını görüyoruz” dedi.

İstanbul’da her gün yeni araçların trafiğe çıkmasıyla bu sayının giderek arttığını belirten Toros, “Araç sayısı arttıkça hem trafik sıkışıklığı artıyor hem de araçlar dur-kalk yaptıkça daha fazla emisyon salınıyor, bu da atmosferin daha fazla kirlenmesine yol açıyor.

İstanbul’un havasının temiz kalması için dur-kalk olayının ve araç sayısının azaltılması gerekiyor. Toplu taşımanın daha fazla kullanılması gerekiyor” diye ekledi.

Toros, atmosfere salınan kirleticilerin küresel anlamda herkesi etkilediğini belirterek, “22 Temmuz’da dünya sıcaklık rekoru kırıldı. Ondan önceki temmuz ayında da sıcaklık rekorları kırıldı.

Ülkemizde haziran ayında daha önceki yılların sıcaklık verileri karşılaştırıldığında, sıcaklıkların 3,6 derece daha yüksek olduğunu görüyoruz.

Tüm bunların arka planında hava kirliliği yatıyor; yani insanların yaptığı faaliyetler yatıyor. Daha fazla araç kullanmamız, daha fazla üretim yapmamız, kaynakları verimsiz kullanmamız atmosferin kirlenmesine yol açıyor.

Atmosferin kirlenmesi de solunum yolu rahatsızlıkları, kalp damar rahatsızlıkları hatta beyine varan rahatsızlıklara yol açıyor” dedi.

Çalışmada diğer kirleticilere de bakıldığını belirten Toros, parçacık madde oranının azaldığını, ancak kükürtdioksit, ozon ve karbonmonoksit miktarlarının arttığını ekledi.